bu bir haber sitesidir

24 Ocak 2019 Perşembe


şiir
son

harun yavruoğlu
ay düşer
yıldız söner
göz kayar
dökülür
gece 
duvar ve 
pişmanlıklar
köpek ulur
baykuş öter ve
kırılır aynalar
dağlar yurdundan ayrılır
öz çocuğunu satar ihanetler
can hulkuma geldiğinde
ruh illiyine yükselir
artık geceyi dizginlemez dualar
malı bırak
dilini tut
ebedi değilsin
ebedi değil küçük balta
papatya ve cam kozalakları
öfke yedi başlı bela
sus
kapıyı tutan açar/kapatır
hiçlik bu dünya için
çirkef ruh kor üstünde
yazılı taşlar başına
haydi
yağmur
kan
açlık
demir ve
kıvılcım
ve çengelli sırat sanadır
yer kusar
gök döker suyunu
nuh bilir
korkudan yüz çevirme
son nefesten
hayır
gelmez

22 Ocak 2019 Salı









HARUN YAVRUOĞLU
TARAFSIZ KÖŞE

AYIDAN POST
BATIDAN DOST OLMAZ BİZE
Dünyada en iyi tasarlanmış cinayetleri bunlar işler.
En dehşet,
En heyecan verici,
En akla gelmedik gizemli katil romanlarını bunlar yazar.
Ve bunlar çevirir en korkunç entrikaları.
Çünkü bunlar korkak ve kurnazdır...
*
Bunlar beyaz adamlardırlar.
Kanlı başarılarının sırrı budur.
Dedim ya entrikacıdırlar.
Çıkarları için yalamayacakları taban yoktur.
Ama çıkarlarını elde ettiklerinde o tabanın olduğu ayağı,
Hatta o kafayı acımasızca keserler...
*
Bakın Avrupa Birliği bizim hedeflerimizdendir.
"Uzun ince bir yolda" senelerdir ıslanırız...
Güya medeniyet yoludur ya.
Yürüyoruz işte...
*
İşte bu Avrupa Birliğinin para birimi olan Euro'ya bakın...
İyi bakın...
*
Orada bir Avrupa haritası vardır.
O Avrupa haritasında Türkiye'nin doğusu yoktur.
Yoktur ve bu aksi bir tesadüf değildir.

Evet, bakın cebinizde o pembemsi Euro var ise, 
Yoksa bir Euro'ya bakın...
Orada Türkiye'nin sadece batısı var ama maalesef  doğusu yoktur.
*
Bunu ilk görüldüğünde,
"Hey, ne oluyor!" dedik.
*
Bu iki yüzlü maskeli küstahlar,
Şey dediler,
"Bir nedeni yok,
Türkiye'yi tam olarak koymayı desinatör, yani tasarımcı unutmuş.
Hem takmayın kafayı,
Olur böyle vakar;
Türk insanı yakalar...
*
Hem biz bir numara yapsak, siz yutar mısınız ?
Cinsiniz cin...
Cinliğin doruğundasınız...
Gibisinde mavralara boğdular bizi...
*
Bizler hastayız ya masallara;
Bi güzel ikna olduk tabi.

İkna olduk, durulduk.
"Yutmayız dimi?"
Diyerek sırıttık ayrıca "Salako" misali.
*
Bunların parası kıymetlidir.
Bunlar Allahın kuluna, hele  Müslüman ise zırnık koklatmazlar.
Ancak, PKK oldu muu,
"Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık..."
Derler.
*
Ve işte bakınız PKK için, ekmek elden su gölden...
Vur,
Kır,
Parçala  Türkiye Cumhuriyetini...
*
İşte batının ve dünyanın ayarttığı bu ülkenin aptal çocukları ülkesine, milletine asi olmuş.
Sözde devlet kuracaklar.
Batılı ihanet vampirleri, Allah korusun tut ki başarılı oldular;
Ayır buyur yöntemiyle  başta Ermenistan ve İsrail olmak üzere o toprakları onlardan kapacaklardır.
*
Sonrası
Irak
Libya ve Suriye'nin durumudur.
FIKRA
Amerika'da adamın biri isine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer.
Ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını acar.
Ne var, ne olmuş acaba
Teröristler Bush'u yakaladılar.
Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
Haa simdi anladım bu trafiği.
Ya iste onun için, herkesten biraz yardim topluyoruz.
İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
Valla yaklaşık olarak 5 'er litre...!!
BU TRABZON DÜŞMANLIĞI
ARAŞTIRILSIN İSTİYORUM
 Şu hale bakın, arsızlığın bini bir para.
Adamlar küstahlıkta sınır tanımaz oldular.
*
Özellikle futbol üzerinden 2011 yılından bu güne aralıksız linç edilmeye çalışılan bir kent olduk.
Hatta bir bölge,
Hatta bir kültür olduk.
*
Üzerimize türlü oyunlar oynandı ve oynanmaya da devam ediliyor.
İşte rahip Sandora cinayeti
Gazeteci Hrant Dink cinayeti.
Bu halimizle lanet bir kent haline dönüştürülmeye çalışıldı bu sevimli güler yüzlü misafirperver insanların şehr-i Trabzon
*
Öte yandan bu kentin insanlarının öfkesi kaynatılmaya çalışılmaktadır.
Öfke krizlerine sokulmaya çalışılmaktadır.
En sevdiği,
İdeali,
 Göz bebeği hatta onuru saydığı bordo/mavi takımı yıllar yılı kameralar önünde alenen ve korkusuzca  ihanet yağmalamasına tabi tutuluyor.
Kimseler de demiyor,
Nedir,
Ne oluyor?
*
Bu şehrin,
Bu bölgenin  mert insanlarına,
Hatta bordo mavi renklere gönül vermiş
Niğdeli
Konyalı
Urfalı insanlarına  ısrarla kedi,
Hatta fare  muamelesi yapılmaktadır.
*
Bütün bunlara karşı demokratik yollarla makul tepkiler verilmekte,
Haklar aranmaktadır...
Ama gel gör ki, bu alçaklığın üst aklı,
Bu makul yöntemlerle hak aramalara adeta kemane  çalmaktadır.
*
Bu kentin kupası çalınmıştır;nokta.
Fenerbahçe'ye verilmiştir; nokta.
Kupamızı bize teslim edecek bir adalet henüz sesini çıkartamamıştır; nokta.
Çaresiziz çaresiz; nokta.
*
Bu çaresizliklerin farkında olan o üst aklın alçak zihniyeti,
Beşiktaş maçında da kendini gösterdi.
Toparlanmak,
Yeniden var olmak için direnen Trabzonspor'u yine linç ettirdi.
*

Sonra hakem bozuntusu zata sözde bir kaç maç ceza ver.
Atı alan Üsküdar'ı geçsin.
*
Tabi bu üst aklın adamaları için bu olası durumdur.
Trabzonspor için olası durum ise yine hüsrandır...
Yine futboldan soğumalar,
Bitmeyen bunalımlar...
Yok!
Yok!
Bu işte bi iş vardır...

Allah aşkına abartmıyorum.
Mecliste bir komisyon da Trabzon için,
Trabzonspor için kurulsun.
*
Araştırılsın bakılsın ki onurlu bölge insanıyla neden ve niçin ve kimler uğraşmaktadır.
Bu işin içinde FETÖ yoksa başka bir bilinmeyen örgüt mü vardır?
Ben derin şüpheler içindeyim.
Yoksa bunca çirkinlikler tesadüfi olamaz.
***
BAŞKAN GÜMRÜKÇÜOĞLU
ŞEHRİN
PLAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ
KORUYACAĞIZ
Dün Büyükşehir Belediye Başkan Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun  basın toplantısındaydım.
Trabzon imar planı üzerine konuştu.
Önemli açıklamalarda bulundu.
*
Kaybedilmiş bir Boztepe olduğunu ama artık buna "Dur!" dediklerini,
Kötünün örnek olamayacağını,
"Ormanın bir bölümü yanmış, bırakalım geri kalanı da yansın" diyemeyeceklerini,
Bu konuda çıkartılacak gürültüyü önemsemeyeceklerini,
Doğru bildikleri yoldan korkusuzca yürüyeceklerini,
Çünkü imar çarpıklıklarını düzeltmek ve buna izin vermemek  Trabzon Büyük şehir Belediyesinin asli görevlerinden olduğunu,
Basın mensupları bu şehrin gözlemcileridir" diyen Başkan Gümrükçüoğlu,

Gördüğünüz yanlışı ve haksızlığı derhal yansıtın.
Hatta buradan herkese çağırıyorum,
Hemşerilerim gördükleri haksızlıkları ve çarpıklıkları derhal şikayet etsinler.
Mesela, imar ihlalini
Belediyemize,
Savcılarımıza,
Valililiğimize,
Başbakanlığa,
Cumhurbaşkanlığına şikayet etsinler...
*
Çok samimi söylüyorum,
Birileri para kazanacak diye, "olmaz işlere olur "diyemeyiz.
Onlar da, "ben yaptım oldu" diyemezler.
*
Üzüldüğüm şu ki,
Çukurçayır cinayeti işlenirken, bu şehrin sivil toplum örgütleri neredeydi?
Neredeydi oda başkanları?
Çeşitli illerde de olsa 180 bin mühendisimiz neredeydi?
Lütfen basın bu şehre sahip çıksın!
*
Bütün arzum, çocuklarımıza yaşanılabilir bir şehir bırakmaktır.
Bu şehir kıyılara yığılmış bir Trabzon olamaz.
*
Sorunlarımız, dedikodu ve fısıltı gazetesiyle çözülemez.
Açıkça yazan doğruları aktaran basınla halledilir.
*
Evet, biz kimsenin inşaat hakkını engellemedik,
Engellemeyiz.
Lakin, keyfe keder yapılaşmayı da görmezden gelemeyiz.
Kale duvarı gibi estetikten uzak kimliksiz binalara izin vermeyeceğiz.
Vermeyeceğiz...
*
Söz veriyorum, şehrin imarına sahip çıkacağım.
Bu sorumluluğa sahip çıkacağım,
Yoksa bunun hesabını veremem"
*
Evet başkan Gümrükçüoğlu daha fazlasını da söyledi...
Aldığı kararları sonuna kadar destekliyorum.
Gazete olarak da yanında olacağımızı buradan ifade etmek istiyorum.
*
Ancak üzüldüğüm o ki,
Tarihi şehrimizin kentsel sorunlarını konuşurken maalesef, imardan mimariye geçemedik.
Şehirler bir toplumun asaletini,
Kültürel ve sosyal birikimlerini gösterir.
Değil mi ki, "Aslan yattığı yerden belli olur" diye bir öz deyişimiz vardır.
Bu mevcut görüntülerle maalesef "aslan" olmaktan çok uzaklardayız görüşündeyim.


***

KİM KİMDİR BELLİ DEĞİL
Etrafımızda pek çok kimse şu veya bu nedenle içeri tıkılmış.
Kahvelerde, 
Hanım sohbetlerinde, 
“Duydun mu? 
Falancayı almışlar.”
“Biliyor musun filancayı tutuklamışlar”
Gibisinden sohbete konu mevzular dönmektedir.
Ama gerçekten de öyle.
Tabi bu tür gelişmeler insanı ürkütüyor…
*
Düşünüyorum da,
Meğer bu ülkenin ne çok düşmanı varmış; 
İnsan küçük dilini yutacak gibi oluyor.
*
Bu arada pek çok insan da bilmeden bu kimselerle az ya da çok diyalogları olmuş veya olmaya hala da devam ediyor.
*
Yahu niçin birey olamıyoruz?
Neden bir kitlenin vagonu olmaya böylesine körü körüne talip oluyoruz?
Dedim ya üstelik tanımadan bilmeden.
*
Evet, 
Kim canlı bomba?
Kim sapık?
Kim Cumhuriyet düşmanı?
Kim muhbir?
Kim FETÖ’cü?
Kim temiz?
Kim fetbaz?
Gel de çık işin içinden…
***
BEŞİRLİ SAHİL CAMİ
Yılların Beşirli camisi yavaş yavaş ibadete veda ediyor.
Çok enteresan,
Beşirli camisini kim yıktı? diye sorarsanız,
Ak Parti iktidarı yıktı. şeklinde ilginç bir cevap alırsınız.
Bu cevap doğru mu doğru doğru.
Ama yeterli değil.

Evet yılların Beşirli sahil camii Ak parti iktidarı zamanında yıkılmıştır ama hele bi sor
"Niye?"

Niyesi var ve o da,
O çıvarda yeni imar planı doğrultusunda düzenlemeler yapılmasıdır.

Ayrıca belirtmeliyim ki, Beşirli Camii çok daha geniş kapasiteli olarak yeniden inşa edilecektir.
Merak eden hemşerilerimizin bilgilerine...
R.Beşirli Camii
SÜLEYMAN BAYKAL'I SEVERİM ÇÜNKÜ
Baykal Bilim insanı ve KTÜ gibi büyük bir Üniversitenin Rektörü olmasına rağmen son derece mütevazi bir hemşerimizdir.
*
Eleştirilere agresif tepki vermez.
*
Tepki verdiği eleştiri yok gibidir.
"Ben eleştirilerden istifade ettiğim olur.
Yeter ki eleştiri objektif olsun hakaret amaçlı bir karalama içermesin" der.
*
KTÜ'nün hiç bir para sorunu yoktur.
Yatırımlarımız devam edecek,  bin 500 otoluk zemine doğru 4 katlı bir otoparkı 2 yıl içinde bitireceğiz. dediği için.
*
"Yeni bir üniversite derhal açılmalı.
KTÜ'nün bir uzantısı gibi görülmeden kendisi olan bir üniversite olmalı" dediği için.
*
Biz bir hastaya en az 20 dakika zaman ayırmak zorundayız. Onun içindir ki bizde bir hekim günde 40 poliklinik yapar, fazlası haytaya sağlıklı teşhis için yetersizdir" dediği için.
*
"Bir takım iftiralara uğradım ama bu süreçte bu iftiracılarla hukuk önünde uğraşmayı KTÜ'nün  huzuru ve yönetim sorumluluğum icabı erteliyorum. "dediği için.
***
FORMA AŞKI BU
Köksal Purtuloğlu anlatıyor,
"Gerçekten yaşanmış olay.
İstanbul Sultangazı Belediyesi özel kalem müdürü Araklılı Hemşerimiz Adil Dayioğlu'nun oğlu okula gider.
Okulda  öğretmen öğrencilere,
"Yarın herkes forması ile gelsin"
Ertesi gün herkes okul forması ile okula gelirken bizim uşak okula Trabzonspor forması ile gelir."
*
Ne diyeyim, işte bizim alt kültür bordo/mavidir.
Üst kültür Türkiye!



HARUN YAVRUOĞLU
Gazeteci
Karikatürist 
Şair

Halen Taka Gazetesinde,
Birinci sayfadan günlük karikatürleri yayınlanırken,
Ayrıca Pazar günleri de
Tam sayfa,
Faroz Karikatür ve mizah sayfasını çizmektedir.

Harun yavruoğlu,
Bu güne kadar binlerce karikatür çizdi...
Yurt  içi ve dışında toplam 42 karikatür sergisi açtı.
Katıldığı yarışmalardan çok sayıda ödüller aldı...

Taka Gazetesin Yazı İşleri Müdürü de olan Harun Yavruoğlu'nun 
Yayınlanmış yüzlerce makalesi
Şiir dalında da ödülleri bulunan,
Ve farklı illerde çok sayıda şiir dinletisine davet edilen Harun Yavruoğlu
Halen 2 arkadaşıyla televizyon programı yapmakta olup,
Yayınlanmış toplam 4 kitabı bulunmaktadır.

Bir dönem Karadeniz Yazarlar Birliği Derneğinin  
Meclis Başkanlığı görevinde de  bulunan Harun Yavruoğlu
Evli ve 2 evlat babasıdır.


-------------------------------------------------------
Yak yalancı ışıkları, seni yanımda sanayım
Yak ne varsa beni de yak, üşüdüm ısınayım
--------------------------------------------------------
ŞİİR

yoktun

yerin yüzü yoktu
yüzümü görmeye
ay yoktu
güneş yoktu
kuş uçmaz kervan geçmez bir mavide
yalnız ben vardım.

rüzgar rüyasında görürdü
eteklerini kızların
ocak
şubat
mart yoktu
sen yoktun
elli bin asır ağladım
ne süt
ne lokum
ne kundak
seni aradım

nisan
doğurmuş beni çiçeklerinden
sarmış karanlıklara körebem
gören olmadı

dedim ya
yerin yüzü yoktu
yüzümü görmeye
ay yoktu
güneş yoktu
kuş uçmaz kervan geçmez bir mavide
yalnız ben vardım
çaresiz